14 Şubat 2015 Cumartesi

Ann gitti... Annie'm gitti!

Bugün sevgililer günüymüş.. Sevgili...
Sevgili dediğinizde akla yalnızca kalbinizi delice çarptıran, midenizde düğümler oluşturan ve size en mantıksız kararları verdiren mi gelir ya da gelmeli mi? Sevgili; flörtünüz, ilişkinin farklı boyutlarında dolaştığınız karşı cins ya da eşiniz midir sadece..

Hayır...Sevgili sözcüğü bu kadar basit değildir.. Sevmekten gelir.....Sevmek...

Hesapsız, koşulsuz ,elini taşın altına koyarak kollarını ve kalbin kapılarını ardına kadar açmaktır.

Nesrin Ercan sözlüğünde sevgili tanımının karşısında Biyolojik bağ, ten kokusu olmadan da sevilebilen yazar..
Bugün sevgililer günüymüş....Ticari, tüketime yönelik meşhur günlerden biri.. Anneler, babalar günü gibi.. Yoksun olanların içini kanatan günlerden biri..

Hiç mi anlamı yok? . Hayır var.. Whatsapp, mesaj delisi olduğumuz, beğeni ve sevgiyi noktalama işaretleri ile anlatacak kadar ruhsuzlaştığımız, yozlaşıp, kolaya kaçtığımız şu günler için yılda bir kez olsun insan olmaya dönüş için belki iyidir..

Sevgiler ,verilene teşekkür ve minnetler tarih verilmiş günlere sığmamalı... Anlayacağınız üzere Nesrin Ercan bu takvim işaretlerine karşı; karşıdan öte nefret ediyor.. Sevgili varlığını dört buçuk ay önce dönülmeyen yere yolculamış biri olarak bugün öyle acıtan bir şey ki...Hayatımdan sevgililer kayıp gitti.. Müfide, Mine..

Ann gitti...

Annie'm gitti. İnanması zor ama gitti. Çok zor kabullenmesi. O yokluk hali.. Onun bambaşka bir hayatta olduğunu kabullenme ve ondan mahrum kalma hali .. Zordan öte..

O ilk şaşkınlık , yalandan "O artık acı çekmiyor ,huzura kavuştu, açlık çekmiyor" tesellisi gitti.. Geriye dinmez bir kadere ,hayata öfke, anlayamama hali , koskocaman , doldurulamaz boşluk kaldı. Derin mi derin bir yara , cevabı olmayan sorular.. Neden benim oğlum, neden benim dünya güzeli torunlarım bunu yaşıyorlar. Neden, etrafına ışık ve sevgi saçan bu şahane kadın yaşamın sahnesinden bu kadar erken alındı. Niçin bu muhteşem anne çocuklarını sarıp sarmalayarak o sonsuz sevgisiyle büyütemedi.. Niye Ozzie , artık örneklerine çok sık rastlanamayan o güzel aşkıyla elele yaşlanma şansını kaybetti?



Cevabı bilen var mı ? Yok.. Kader demeyin, yazgı hele hiç demeyin, sakın dini yorumlar yapmayın.. Ne aklım, ne mantığım, ne yüreğim anlar ve kabullenir ve teselli bulur..

Ben özledim; ,sesini, telefon da Halllooo deyişini, canıım demesini, bastıra bastıra "annem benim"ini, esprisini, gülüşünü, dansını, şarkılarını, piyanosunu, tahinli tavuğunu, pumpking payını, uzun uzun müze çalışma ve projelerini anlatışını, kokusunu, "senin için Türk kahvesi yapabilir miyim annem" ini, Amerika'yı düşündüğümde Holyoke'deki evde onun Ozzie ve çocuklarla olduğunu bilmeyi, yemek yaparken şarkı söyleyip şarap içişini.. Ben Ann. E. Musser Ercan'ı yani sevgilimi özledim. Çok özledim.

Dayanılması zor bir biçimde özledim. Ben onu çok mu çok özledim.



Bugün ona güller gönderiyorum, çok sevdiği mor çiçekleri, Somewhere Over The Rainbow'u, Stay'i, Someone Like You ve yüreğimin olanca sevgisini yolluyorum..
Ey Sevgili Ann, Annie senin bana yazdığın gibi " Var olan ve olmayan Tanrım'a " senınle yaşadığımız yıllar için teşekkür ediyorum. Seni yaşamaya, senin için yaşamaya, senin emanetlerin için yaşamaya, senin Mika-Der'de yapmak istediklerini yapabilmek için yaşamaya çalışacağım.
Güzel kızım ışıklar içinde uyu. Sevgiler günün kutlu olsun....

7 Şubat 2015 Cumartesi

Biz herşeye, hayata rağmen şanslıyız!





Küçükken en yeni oyuncağınızı, gençlik yıllarınızda sevgilinizi, sonra çocuğunuzu ve nihayet çocuğunuzu uzun yıllardan sonra o en masum haliyle yeniden kucağınızda duygusunu yaşatan torun, torunlardır dilinizden düşmeyen....
Biz de " Fikret Ercan'la ben" her yerde , herkese Zeytin ve Ronan'i anlattık, fotoğraflarını gösterdik.. Dün gece Sevgili Eser'im " Eser Bayraktar" öyle bir sürpriz yaptı ki .. Öyle bir hediye sundu ki bize.. Yeni nişanlanmış genç kızın nişan yüzüğünden gözünü alamaması gibi gece uyudum uyandım o çok anlamlı hediyeye baktım. Ne miydi? Üzerinde Zeytin ve Ronan'in resmi bulunan I Phone kabı..

Teşekkürler Eser..Zeytin ve Ronan'i ta Amerika'dan alıp, elimize tutuşturduğun için... Acılarınızı, üzerinize sinmiş karabulutları ancak ve ancak dost ellerle iyileştirip savuşturabilirsiniz.
En iyi terapidir dostun dostlarınızın içten sevgisi.. Biz her şeye, hayata rağmen şanslıyız!